sikeyim böyle siteyi
هل تريد التفاعل مع هذه المساهمة؟ كل ما عليك هو إنشاء حساب جديد ببضع خطوات أو تسجيل الدخول للمتابعة.

sikeyim böyle siteyi

sikeyim böyle siteyi
 
الرئيسيةأحدث الصوربحـثالتسجيلدخول

 

 uzun bir hikaye ama okumaya değer

اذهب الى الأسفل 
2 مشترك
كاتب الموضوعرسالة
birkedimiyavdedi
Admin
Admin
birkedimiyavdedi


Mesaj Sayısı : 30
Kayıt tarihi : 03/11/2010

uzun bir hikaye ama okumaya değer Empty
مُساهمةموضوع: uzun bir hikaye ama okumaya değer   uzun bir hikaye ama okumaya değer Icon_minitime13/11/2010, 5:25 am

"18 Kasim 1995 günü keman sanatçisi Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln
Center'daki Avery Fisher Salonu'nda bir konser vermek üzre
sahneye çikti. Eger herhangi bir Perlman konserinde bulunmussaniz bilirsiniz ki onun
için "sahneye çikmak" hiç de küçümsenecek bir basari degildir.
Çocukluk yillarinda çocuk felcine yakalanmis olan Perlman'in her
iki
bacaginda da destekleyici ateller vardir ve ancak kol degnegi
yardimiyla
yürüyebilmektedir. Onu sahne üzerinde her defasinda sadece bir
adim
atabilmek suratiyle aci içinde ve yavas yavas yürüken görmek
unutulmayacak
bir bir görüntüdür.
Agrilar içinde ama ihtisamla yürümektedir, sandalyesine
erisinceye
kadar.
Sonra oturur; yavasça koltuk degneklerini yere koyar,
bacaklarindaki
atellerin klipslerini açar, bir ayagini geriye iter, ötekini öne
uzatir.
Daha sonra yere egilerek kemanini alir, çenesinin altina koyar,
orkestra
sefine basiyla isaret verir ve çalmaya batlar.
Su zamanda degin, izleyiciler bu ritüele alismislardir.
O, sahnenin bir ucundan sandalyesine dogru ilerlerken sessizce
otururlar.
Bacaklarindaki klipsleri açarken inanilmaz bir sessizlikle
beklemektedirler.
Çalmaya hazir olana dek beklerler.
Ancak o konserde birseyler ters gitti. Daha ilk birkaç satiri
çalmisti
ki
kemanin tellerinden bir tanesi koptu.
Telin kopma sesini duyabilmek mümkündü, salonun bir ucuna
tabancadan
firlayan kursun gibi gitmisti ses. O sesin ne anlama geldigi
konusunda
yanilmak imkansizdi. Ve bunun akabinde ne yapilmasi gerektigi konusunda
da...

O gece orda olan insanlar kendi kendilerine söyle düsündüler:
"Anlamistik ki, yeniden ayaga kalkmasi, atelleri yeniden
takmasi,
koltuk
degneklerini almasi, yavas yavas sahne arkasina gitmesi ve ya
yeni bir
keman bulmasi ya da yeni bir tel takmasi gerekecekti"
Ama o öyle yapmadi. Bunun yerine bir dakika kadar
bekledi,gözlerini
kapadi
ve sonra sefe yeniden baslamasi için isaret verdi. Orkestra
basladi ve
o
kaldigi yerden devam etti. Ve daha evvel hiç görülmemis bir
tutku, güç
ve saflikla çaldi. Elbette herkes bilmektedir ki senfonik bir eseri
sadece
3
telle çalmak imkansizdir. Bunu ben de bilirim, sen de bilirsin,
herkes
bilir.
Ama o gece Itzhak Perlman bilmeyi reddetmisti. Onu parçayi
kafasinda
molüde
ederken, degistirirken ve yeniden bestelerken görebilirdiniz.
Bir noktada,
telleri nerdeyse yeniden tonlamisçasina sesler çikarmaktaydi
kemandan,
daha
evvel hiç vermedikleri sesleri vermelerini saglamak için...
Bitirdiginde salonu olaganüstü bir sessizlik kapladi. Ve akabinde seyirciler ayaga kalkti ve tezahürata basladilar. Oditoryumun her yanindan inanilmaz bir alkis patladi.
Hepimiz ayaktaydik bagiriyor, islik çaliyor, alkisliyor,
yaptigini ne
kadar
takdir ettigimizi, begendigimizi anlatacak her türlü hareketi
yapiyorduk.

Gülümsedi, yüzünden akan terle ri sildi, yayini kaldirarak bizi
susturdu
ve
böbürlen degil ama sessiz, güçlü, dingin bir tonla söyle dedi:
"Bilirsiniz,
bazen de sanatçinin görevidir, elinde kalanlarla ne kadar daha
müzik yapabilecegini bulmak..."

Bu ne güçlü bir cümledir. Duydugumdan beri aklimdan çikmiyor. Ve
kim
bilir? Belki de bu bir yasam tarzidir, - sadece sanatçilar için
degil
hepimiz için. Burada, tüm yasamini bir kemanin 4 teli ile müzik
yapmak
üstüne kuran ve birden bire, bir konserin ortasinda kendini
sadece 3
tel
ile
bulan bir adam vardir.
Öyleyse o da 3 tel ile müzik yapmayi seçer, ve o gece yaptigi,
sadece
3
telle yaptigi müzik, daha evvel yaptigi, 4 teli varken yaptigi herseyden
daha güzel, daha kutsal, daha unutulmazdi...
O zaman belki de bizim görevimiz, yasadigimiz bu sallantili,
hizla
degisen, ürkütücü dünyada kendi müzigimizi yapmaktir; önce elimizde olan
herseyle;
ve
daha sonra bu artik imkansiz oldugunda, sadece elimizde
kalanlarla..."
الرجوع الى أعلى الصفحة اذهب الى الأسفل
CHATLAX
Admin
Admin
CHATLAX


Mesaj Sayısı : 127
Kayıt tarihi : 02/11/2010
Yaş : 31
Nerden : NAPCAN BİZE Mİ GELCEN xD :)

uzun bir hikaye ama okumaya değer Empty
مُساهمةموضوع: رد: uzun bir hikaye ama okumaya değer   uzun bir hikaye ama okumaya değer Icon_minitime13/11/2010, 11:54 am

paylaşım için saol uzun ama harika bir hikaye okumaya değer
الرجوع الى أعلى الصفحة اذهب الى الأسفل
http://forumsuz-gencler.yetkinforum.com
 
uzun bir hikaye ama okumaya değer
الرجوع الى أعلى الصفحة 
صفحة 1 من اصل 1

صلاحيات هذا المنتدى:لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
sikeyim böyle siteyi :: GM EĞİTİM :: Kariyer ve Kişisel Gelişim :: orosbuların toplanma noktası :: Komedika :: Hikayeler-
انتقل الى: